Haber

İmamoğlu: “Zaman Artık Bize Daha Güçlü Bir Demokrasi İnşa Etme Sorumluluğunu Koşulsuz Teslim Ediyor. Bu Görevden Asla, Asla Kaçmayacağız”

HABER: ÇAĞATAN AKYOL / Kamera: ADEM KARABAYIR

İstanbulBüyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu Belediye Başkanlığının dördüncü yılı münasebetiyle düzenlenen programda; “4 yıl önce bu işe başvurduğumda İstanbul Bu kötü dönemin ardından mutlak değişim sözü verdim… Zamanı gelen değişim durdurulamaz. 23 Haziran bu gerçeğin ispatlandığı önemli günlerden biridir. O yüzden 23 Haziran bu şehir için Demokrasinin Zaferidir” dedi. İmamoğlu da, “Değişmek zorundayız. Unutmamak gerekir ki, değişime direndiğimiz her dakika, toplumla aramıza mesafe koyuyoruz… Muhalefette yaşanacak yenilenme, yeni ittifak mimarisinin kurulmasının da en güçlü anahtarı… Değişmeyen, dönüşmeyen bir muhalefet hükümeti değiştirmekte de zorlanacak. Ülkeye demokrasi getirmek için önce kendimizi değiştirmeliyiz. CHP’ye son yüzyılda tarih türkiye Türkiye’nin çağdaş ve güçlü bir devlet olmasında öncü rol oynamıştı. Zaman artık bize, toplumun yardımıyla, kuralsız, daha güçlü bir demokrasi inşa etme sorumluluğunu sunuyor. Bu görevden asla ve asla çekinmeyeceğiz” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu 2019’da İstanbul Türkiye’de iptal edilen 31 Mart seçiminin ardından bugün 23 Haziran seçimlerini kazanmasının ardından; ” İstanbul

“ÜLKENİN SAHİBİ OLDUĞUNA İNANAN HALK O GÜN DERSİNİ ALDI”

“4 yıl önce İstanbul ve türkiye siz bu ülkenin vatandaşlarının aldığı kararla yeni bir döneme adım attı. Aynı zarfın içindeki dört oyundan sadece birini geçersiz ilan edip vatandaşın iradesini hiçe sayanlar, kendilerini ülkenin sahibi sananlar o gün derslerini aldılar. Kimsenin milli iradeden üstün olmadığını anladılar. Milletin kararını ancak milletin değiştirebileceğini söyleyen İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“23 HAZİRAN DEMOKRASİ ZAFERİ KUTLU OLSUN: Milletimiz 23 Haziran 2019’da o demokrasi dersini vermeseydi Türkiye çok daha karanlık bir yola girecekti. 23 Haziran bu ülkeyi hukuk ve demokrasi yolunda tutma azminin zaferidir. Demokrasimiz için yeni umutların başlangıcıdır. 23 Haziran Demokrasi Zaferi kutlu olsun. 23 Haziran’ı demokrasi günü, bayram yapan irade milletimizin iradesidir. ve sandıktan nasıl çıkarsa çıksın o irade bizim için her zaman değerlidir, her zaman prestijlidir. Bu irade her zaman başımızın üstündedir.

BİZE VEYA ONLARA BAKAN ANLAYIŞLARDAN KAÇMAK ZORUNDAYIZ: Siyaset esasen sorunlarımızı konuşarak çözme aracıdır. Seçimler, sonucu ne olursa olsun, kim kazanırsa kazansın, kardeşçe, barış içinde yaşama arzumuzun ifadesidir. Biliyoruz ki, bölen ve kutuplaştıran siyaset anlayışıyla, muhtemelen oy Kazanabilirsiniz ama birlik ve bütünlüğümüzün bozulmasına sebep olacaksınız. Türkiye’yi büyük bir aile olarak görmeyen; İnsanları ‘bizden ya da onlardan’ diyen zihniyetten kurtulmalıyız. 4 yıl önce kendimize şu soruyu sorarak yola çıktık: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu kadim kentin ve içinde yaşayan 16 milyon insanın savunmasını ve hak ettiği yaşam kalitesini sağlamak için neye odaklanmalı? Vizyonumuz bu soruya net ve kısa cevap verdi: İstanbul Adil, Yeşil ve Yaratıcı bir şehir olacak!

YAPTIĞIMIZ HER İŞİ SAYGI, SAYGI VE BAŞLAMA HİSSİYLE YAPIYORUZ: Ardından ilkelerimizi belirledik: İstanbul, kutuplaşmayı bitirmek için demokratik değerlere ve demokratik katılıma öncelik verecek. İstanbul Modelinde liyakat, şeffaflık ve hesap verebilirlik esas olacaktır. Tüm bunları hedeflerken, istisnasız her vatandaşı onurlu ve saygın gören bir bakış açısıyla hizmet veren, bu eşsiz şehirde yaşayan her bireye eşit fırsatlar sunan bir sosyal belediyecilik anlayışı hakim olacaktır. Nihayetinde 16 milyonluk büyük bir aile olduğumuzun bilinciyle İstanbul’da çalışacağız. Sorumluluğumuza böyle başladık. Her bir hemşehrimizi bu büyük ailenin eşit birer üyesi olarak gördük ve görmeye devam ediyoruz. İstanbul’u bu büyük ‘aile’nin evi olarak hissetmenin bir sonucu olarak, yaptığımız her şeyi özen, saygı ve aidiyet duygusuyla yapıyoruz. Bu nedenle ortak aklı ve ortak iradeyi arayarak, katılımcı mekanizmaları sonuna kadar çalıştırarak kararlar alıyoruz. Sorunların tüm taraflarını memnun edecek kapsamlı ve kalıcı çözümler geliştirmeyi amaçlıyoruz.

BELEDİYE BÜTÇESİNİ ‘AİLE BÜTÇESİ’ HASSASİYETİYLE YÖNETİYORUZ: Adalar’daki fayton sorunundan, kentsel dönüşüm uygulamalarımıza; Taksi sorununa yaklaşımımızdan Halk Bakkal uygulamamıza kadar her alanda bu felsefe ile çalışıyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesini ‘aile bütçesi’ hassasiyetiyle yönetiyoruz.

ESKİ YANLIŞ HATALARI SİLİYORUZ: Her kuruşunu İstanbul için harcıyoruz, bu şehirde eski hataları siliyoruz. İsrafa asla izin vermeyiz. Bu şehrin bütçesini büyük ailemiz için gerçek bir öncelik olarak harcıyoruz. Yardıma ihtiyacı olanların yardımına geliyoruz. Ulaşım, altyapı, çevre, sağlık, eğitim, kültür ve tarihi miras yatırımları gibi kalıcı ve dönüştürücü çalışmalara ağırlık veriyoruz. Kentsel dayanıklılık konusunda bu ülkede en değerli adımları atıyoruz. Hayatın her alanında yatırıma yatırım yapıyoruz.

3,5 YILDA 46,2 KİLOMETRE UZUNLUKLA 5 METRO VE 1 TRAMVAY SINIRINI AÇTIK: Tüm zamanların en büyük yatırımını ulaşıma yapıyoruz. Trafik sorununu çözmek, şehir içi hareketliliği ve yaşam kalitesini artırmak için yatırımların aslan payını metroya ayırdık, ayırmaya da devam ediyoruz. İşe geldiğimizde projesi olmayan metro inşaatlarını devraldık, finansman sorunu çözülmedi, imalat işleri tamamen durduruldu, şantiyeler terk edildi. En temel gereklilikleri yerine getirmeden, tamamen seçim yatırımı diye kamuoyuna açıklanan yarım yamalak metro projelerini hızla düzeltip hayata geçirdik. Gururla söyleyebilirim ki 3,5 yılda 5 metro hattı ve 1 tramvay hattını toplam uzunluğu 46,2 km olan 46 istasyonla hizmete açtık. 8 metro hattında yapım çalışmalarımız devam ediyor. 2024 Mart ayına kadar raylı sistem ağına 18,9 km daha raylı sistem ekleyerek bu büyük başarıyı sürdürüyoruz. Önümüzdeki 9 ayda hizmete açacağımız 3 raylı sistem hattımızla birlikte en çok üreten idareyiz. İstanbul tarihinde metro, yılda ortalama 13 km metro ile. Bu sadece şehrimiz ve ülkemiz için değil, dünya için de değerli bir rekor. Böylece karbon nötr bir şehir ve sürdürülebilirlik hedefiyle kalıcı yatırımlar yapıyoruz. Hayata geçirdiğimiz yeni uygulama ile İstanbullulara 6 metro sınırında hafta sonları 66 saat kesintisiz metro hizmeti sunuyoruz. Bu yatırımlar ve hizmetlerimiz sonucunda günlük raylı sistem kullanan İstanbullu sayısı yüzde 35 artarak 1,8 milyondan 2,6 milyona yükseldi. Raylı sistemler alanında büyük bir yenilikle TRAM34 adlı projemizi geliştirerek yerli ve milli tramvaylarımızı üretmeye başladık. 2030 ve sonrası için hedeflediğimiz 740 km’lik raylı sistem ağına İstanbul’da ulaşmak hedefiyle aklın ve bilimin ışığında ilerliyoruz.

13 İSTASYONLU 74.5 KM UZUNLUĞUNDA TAMAMEN YERALTI OLAN HIZRAY PROJESİNİ HAZIRLADIK: Bu projelerden en kıymetlisi, İstanbul’u bir uçtan bir uca bağlayan, 74,5 km uzunluğunda ve tamamen yer altından geçen 13 istasyonlu, İstanbul’un en büyük ve en hızlı metro projesi olan HIZRAY projesidir. Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Beylikdüzü’ne doğu-batı aksında 55 dakikada ulaşılabilecek yeni nesil ve ekspres metro projemiz HIZRAY ile sadece bu hatta günde 1,5 milyon yolcu taşımayı hedefliyoruz. Öte yandan 2 milyondan fazla İstanbullunun yaşadığı Sefaköy – Beylikdüzü metro hattının projesini ve finansmanını hazırladık. İBB Meclisi’nden de onayımızı aldık. Bu konuda motamot 300 metrobüs projesinde olduğu gibi Cumhurbaşkanı’ndan onay bekliyoruz.

HERKESİN BAŞARIYLA BİLDİĞİ ENGELLERE KARŞI 2.800 TAKSİ TAKSİYİ YENİ NESİL TAKSİYE DÖNÜŞTÜRDÜK: Ulaşım yatırımlarında metroya terazi verirken diğer boyutları da ihmal etmedik. 3 binden fazla özel halk otobüsünü İETT markası altında birleştirerek hizmet standardını yükselttik. Bu kapsamda büyükşehir ailesine taşeron şoförleri de ekleyerek ailemizi genişlettik. İBB ailesine kazandırdığımız 841 şoför çalışma koşullarını iyileştirerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi güvencesi altına aldı. Öz kaynaklarımızla finanse ettiğimiz 195 yeni metrobüsü hizmete açtık. Yıl sonunda sayı 252 olacak. Akaryakıt, elektrik ve benzeri kalemlerdeki fiyat artışlarından İstanbulluların etkilenmemesi için ayda 1 milyar lirayı aşan büyük bir sübvansiyon sağlıyoruz. Artık herkesin çok iyi bildiği engellere rağmen 2 bin 800 minibüsü yeni nesil taksiye dönüştürdük. Az bir kısmı hizmete açıldı. Geri kalanlar ise eğitimlerini ve standartlarını tamamladıktan sonra İstanbul sokaklarında hizmet vermeye başlayacak.

34 HATTA YÜZDE 70 ARTARAK VERİMİZ 16 MİLYONA HİZMET VERİYOR: Deniz ulaşımını geliştirmek için birbiri ardına adımlar attık. Mesela çürümeye yüz tutmuş tarihi gemilerimizi restore edip sefere çıkardık. 2019 yılında göreve geldiğimizde İstanbul’da sadece 20 hat Kent Borders vapuru çalışıyordu. Bugün yüzde 70 artışla 34 hattaki vapurlarımız 16 milyon kişiye hizmet veriyor. Yıllardır atıl durumda kalan Haliç Tersanesi’ni tekrar faaliyete geçirdik ve burada ürettiğimiz 5’i hibrit olmak üzere 50 adet Deniz Taksi’yi İstanbulluların hizmetine sunduk.

İSTANBUL OTOPARK ANA PLANINI BİTİRDİK: Kavşak, cadde ve meydan düzenlemeleri ile trafiği rahatlatacak, şehir hayatını kolaylaştıracak çok dönüştürücü yatırımlara imza attık. Tarihi Beyazıt Meydanı da dahil olmak üzere 16 meydan düzenledik. Kent meydanlarına sadece otoparklar, araç trafiğini analiz eden soğuk ve tanımlanamayan mekanlar olarak değil, aynı zamanda şehrimizde yaşayan ve şehrimizi ziyaret eden insanların bir araya gelerek farklı yaşam biçimlerinin kaynaşmasına olanak sağlayan sosyal ve kültürel merkezler olarak bakıyoruz. Ele aldığımız her meydanı, şehrimizin kimliğini ve değerini yansıtan kamusal alanlar olarak yeniliyoruz. Mecidiyeköy Meydanı, Bağcılar Meydanı, Küçükçekmece Cennet Meydanı ve Üsküdar Mimar Sinan Meydanı’nı tamamladık. İlimizdeki otopark sorununu çözmek için İstanbul Otopark Master Planını tamamladık. 2019 yılından bu yana 5.100 araç kapasiteli yol üstü, 13.500 araç kapasiteli çok katlı otopark ve açık otopark olmak üzere toplam 30 bin araç kapasiteli otoparkı hizmete açtık. 11.300 araç kapasiteli otopark.

İSTANBUL’UN 2036 OLİMPİYAT ADAYLIĞI SÜRECİMİZİ BAŞLATTIK: Demokratik bir yönetim için ne yaptığınızdan çok nasıl yaptığınız önemlidir. Göreve gelir gelmez; İstanbul’un yeni ve demokratik yönetim biçiminin simgesi olacak İstanbul Planlama Ajansı’nı kurduk. IPA, kısa adıyla demokratik katılım kanalları inşa ediyor; kentin tüm paydaşları, bilim adamları ve aydınları ile İBB’nin idari yapısı arasında önemli bir rol oynamıştır. Yurttaşın demokratik katılımı için birçok çalıştay düzenledi ve mekanizmalar geliştirdi. Ulusal ve uluslararası ölçekte 800’den fazla uzman, 3500 kurum temsilcisi ve 35 bin kişiden oluşan dev bir ekosistem oluşturduk. IPA bünyesinde de İstanbul’un uluslararası iddiası doğrultusunda yapılanmaları devreye soktuk. Örneğin 2021 yılı sonunda şehrimizin öncülüğünde ve girişimiyle kurduğumuz B40 Balkan şehirler ağını bir yıl içerisinde 54 üyeye çıkararak bölgemizde büyük bir kentsel diplomasi ve iş birliği sürecini başlattık. Daimi sekretaryasını İstanbul’un üstlendiği bu dostluk ve kentsel demokrasi ağının dönem başkanlığını bu yılın Ocak ayında Atina’ya devrettik. Yine İstanbul’un 2036 Olimpiyat adaylığı ve şehrimizin sporBiz de IPA kampüsünün olimpik bir şehir olmasını sağlamak için bir ofis ve milli takım kurarak adaylık sürecimize başladık.

İSTANBUL YEŞİL ŞEHİR EYLEM PLANIMIZI HAZIRLAMAYA BAŞLADIK: Kentimizin geleceği ve büyük İstanbul ailesinin sürdürülebilir kalkınması için ‘İklim değişikliğiyle mücadele’ yol haritamızı oluşturduk… İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak Türkiye’den C40’a üye olan ilk ve tek belediyeyiz. Şehirler İklim Liderlik Grubu. C40 Belediye Başkanları Zirvesi’nde Deadline 2020 belgesini imzalayarak, İstanbul’un 2050 yılı için karbon nötr ve dirençli bir şehir olma taahhüdünde bulunduk. Bu taahhüt doğrultusunda 2021 yılında İklim Değişikliği Eylem Planımızı yayınladık. Sürdürülebilir Güç ve İklim Eylem Planımız. İstanbul, iklim değişikliği ile mücadele çalışmaları ile AB İklim Nötr ve Akıllı Şehirler arasında 100 misyon şehirden biri oldu. Ayrıca İstanbul, Türkiye’deki tek şehir olarak 100 misyon şehir arasından seçilen 30 pilot şehirden biri oldu. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile yaptığımız işbirliği sonucunda Yeşil Şehirler Programı’na dahil olduk ve İstanbul Yeşil Şehir Eylem Planımızı hazırlamaya başladık.

BU ŞEHRİN KADERİNDEN SELLERİ VE TAŞKINLARI KORUMUŞTUK: İstanbul’da 25 yıldır ihmal edilen her büyük altyapı sorununu birer birer çözdük. İstanbul’un kentsel dayanıklılığını artıracak kapsamlı yatırım atakları gerçekleştirdik. Özellikle içme suyu, atık su ve yağmur suyu hatlarında çok önemli altyapı yatırımları yaptık. 2.000 kilometreye yakın atık su hattı ve 200 kilometreye yakın yağmur suyu altyapısı yaptık. Böylece sel ve taşkınları bu şehrin kaderinden kaldırdık. Yeni biyolojik su arıtma tesislerinin açılışını yaparak ve mevcutların kapasitelerini artırarak şehrimizin geleceğini güvence altına aldık. 100’den fazla noktada sel riskini ortadan kaldırdık. Onlarca yıldır çevresindeki insanlara hayatı çekilmez hale getiren, suyunu pırıl pırıl yapan Kurbağalıdere’nin derdini çözdük. Sellerde can kaybına neden olan Ayamama ve sık sık sular altında kalan Haramidere başta olmak üzere birçok derede rehabilitasyon çalışmaları gerçekleştirdik. Tuzla 3. Etap, Baltalimanı gibi birçok yeni atıksu arıtma tesisini devreye alarak, mevcutların kapasitesini artırarak şehrimizin geleceğini güvence altına aldık. Atıksudan geri kazanım suyu kapasitemizi artırdık. Kronik bir sorun olan Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç’e kontrolsüz atık su girişini engelledik. Hayata geçirdiğimiz su konusunda insan hakkı anlayışıyla her 2,5 metreküp suyun 0,5 metreküpünü İstanbullulara ücretsiz veriyoruz. İstanbul suyunun güvenli kontrolü ve izlenmesi için İstanbul Su Kontrol ve Otomasyon Merkezini (İSKOM) devreye aldık. Avrupa Yakası’nda su kesintilerini önleyecek 33,6 kilometrelik Terkos İkitelli İsale Hattı’nı tamamlayarak hizmete açtık. İstanbul’un su kaynaklarını korumak adına 2019 yılından bu yana 619 kaçak yapıyı yıktık. Su ve atık su yatırımlarımızı sürdürürken İstanbul’un tarihi su yapılarına da sahip çıktık, su kemerleri ve çeşmelerde restorasyon çalışmaları gerçekleştirdik.

İBB İLGİLİ BİNALARIMIZ İÇİN GÜNEŞTEN ENERJİ ÜRETMEYE BAŞLADIK: ‘Yeşil Çözüm’ anlayışını şehrimize hakim kılarak saf enerji alanında büyük ve kalıcı yatırımlar yaptık. 2019 yılında yaptığımız yatırımlarla 66 Mega Watt olan atıktan elektrik üretimimizi 4 katına çıkardık. Silivri Seymen LFG Tesisi, Atık Yakma ve Elektrik Üretim Tesisi, Kemerburgaz Biyometanizasyon Tesisi ve Şile Kömürcüoda Biyometanizasyon Tesisi gibi yeni yatırımlar yaptık. Ayrıca İBB’ye ait binalarımızda güneşten enerji üretmeye başladık. Geçen yıl çöpten elektrik üretimini yüzde 55 artırdık ve 2,5 milyon İstanbullu’nun bir yıllık enerji ihtiyacını karşılar hale geldik.

ŞEHİRİMİZE TOPLAMDA 7,5 MİLYON METREKAREDEN FAZLA AKTİF YEŞİL ALAN KATIYORUZ: Tüm bu yatırımların yanı sıra ‘Yeşil İstanbul’ hedefimiz doğrultusunda İstanbulluların doğayla rahatlıkla buluşması için kent ormanları, yaşam vadileri, sahil parkları ve korular açtık. 7,5 milyon metrekareden fazla aktif yeşil alanı şehrimize kazandırdık. Şehrimizde yaşam kalitesini artırmak adına Gülhane Parkı büyüklüğünde 52 yeşil alanı İstanbulluların hizmetine sunduk. Öte yandan İstanbul’u susturmak için stratejik gürültü haritaları hazırlıyoruz. Beşiktaş Anadolu ve Kartal Samandıra Karayolları’nda gürültü seviyesinin yüksek olduğu taraflara gürültü bariyerleri uyguladık. Şehir planlarımız doğrultusunda diğer ilçeler için de gerekli alanlara yatırım yapmaya devam ediyoruz.

DEPREM’E KARŞI ALINACAK TÜM ÖNLEMLERİ TAM ŞEKİLDE DÜŞÜNÜYORUZ: Ailemizi evimiz olan İstanbul’u depreme dayanıklı hale getirmek en değerli önceliklerimizden biri oldu. Yıllardır ihmal edilen mahallelerin imar problemlerini çözerek kentsel dönüşümün önünü açtık. Bu konuda hızlı bir şekilde sonuç almak için çok geniş bir iş birliğini hayata geçirmek gerekiyor ama ne yazık ki bu konuda devletimizden olumlu bir geri dönüş görmüyoruz. Ancak elimizdeki imkanları en geniş şekilde kullanarak sonuç almaya çalışıyoruz. Güçlenmek için attığımız değerli adımlarda, bir sarsıntıya karşı alacağımız tüm önlemleri ulaşımdan lojistiğe entegre bir şekilde alıyoruz. Geliştirdiğimiz Hızlı Tarama Yöntemi ile 35 bine yakın inceleme yaptık. İstanbul Yenileme sistemi üzerinden sürdürdüğümüz kentsel dönüşüm çalışmalarına 24 bin başvuru yapıldı. 6 bini aşkın konut ve ticari ünitede yaklaşık 25 bin kişi ile uzlaşma aşamasına geçildi. 6 adet sosyal konut, 7 adet kentsel dönüşüm projesi, 1 adet Kaynak Geliştirme Projesi olmak üzere 14 adet KİPTAŞ projesini tamamladık. 17 projenin temelini attık. KİPTAŞ tarihinde ilk kez projeleri erkenden sahiplerine teslim ettik. KİPTAŞ Silivri 4. Etap toplu konut projesini 5 ay, KİPTAŞ Tuzla Meydan Konutları sosyal konut projesini 6 ay ve KİPTAŞ Tuzla Aydınlık Konutları sosyal konut projesini 1 yıl erken teslim ettik.

4 YILDA 630 BİNAYI RESTORE ETTİK: İstanbul’un tarihini ve kültürünü ‘aile yadigarı’ olarak görüyor ve bu duyguyu benimsiyoruz. Son 4 yılda 630 binayı restore ettik. Artİstanbul Feshane, Anadolu Hisarı, Yerebatan Sarnıcı, Taş Mektep, Müze Gazhane İklim Müzesi, Yedikule Gazhanesi; Moda, Beşiktaş ve Kadıköy İskeleleri, Botter Apartmanları, Cendere Sanatı, Dünya Mirası Kara Surları… 175 tarihi çeşme, 175 tarihi mezarlık alanı, Kütüphane Troleybüs gibi birçok yapıyı restore ederek hayata kazandırdık.

4 YILDA 234 BİNDEN FAZLA ÇOCUĞA 21 MİLYON LİTREDEN FAZLA SÜT DAĞITTIK: 4 yıldır İstanbulluların bir aile ferdi gibi hayatın her anında yanında olduk. Özellikle ihtiyaç sahibi İstanbul halkının sıkıntısını hissederek, sevgi, saygı ve özenle hizmet sunmaktayız. Örneğin Yenidoğan Ek Paketini 10 bin aileye sunduk. Bu sayıya 15 bin aileyi de ekleyerek ulaştığımız toplam aile sayısını 25 bine çıkardık. Anne Kart ile 4 yaşa kadar çocuğu olan 532 bin anneye ücretsiz ulaşım sağladık. Annelerimizin 862 Milyon TL’lik transferlerine sübvansiyon sağladık. Örneğin 4 yılda 234 binden fazla çocuğa 21 milyon litrenin üzerinde süt dağıttık. Halen 57 olan kreşlerimiz eylül ayı itibari ile 75’e çıkacak.

100 BİNDEN FAZLA AİLENİN 356.300 ADET SU VEYA DOĞALGAZ FATURASINI ÖDEMESİNE YARDIMCI OLDUK: Dört yılda ihtiyaç sahibi ailelere toplam 460.000 adet Sosyal Destek Kartı dağıtarak, kış kış desteği, evlenme desteği gibi konularda da nakdi bağışlarda bulunarak toplam 1,5 milyon haneye sosyal destek sağladık. Böylece bizden önceki yönetimlerin 4 katını aşan bir sosyal yardım bütçesiyle ihtiyaç sahibi İstanbul halkının yanında olduk. Aynı şekilde İstanbul Vakfı aracılığıyla 3 yılda 600 bin kişiye kurbanlık, 370 bin aileye gıda yardımında bulunduk. 1.500 kız öğrenciye burs, staj ve iş imkanı sağladık. Afet bölgelerine 20 tır malzeme, 25 konteyner ve 150 çadır gönderdik. 3,5 ton örgü elbiseyi gönüllü kadınlarla ördük ve mağdurlara teslim ettik. Bekleyen Fatura kampanyamız ile 100 binden fazla ihtiyaç sahibi ailenin 356.300 adet su ve doğalgaz faturasını ödemesine yardımcı olduk.

45 BİNDEN FAZLA AİLEYE EKMEK GEÇMİŞİ SAĞLADIK: Yine aynı teknikle; 14.985 kişiye 405 bin 611 Askıda Fatura Ödeme, 84 bin 712 Askıda Aile Destek Paketi, 60.231 Askıda Anne Bebek Destek Paketi, 34.563 Askıda Eğitim Destek Paketi ve Askıda Ulaşım Destek Paketi sağladık. Askıda Fatura ile 16.898 bin depremzedeye takviye paketi ulaştırdık. İstanbul Halk Ekmek aracılığıyla 45 binden fazla aileye ücretsiz ekmek dağıttık. İstanbulkart ile ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza çeşitli büyüklüklerde düzenli nakit tabanı sağladık. 306 binden fazla haneye toplam 2 milyar 80 milyon 209 bin lira ödeme yaptık. 4 çeşit yemeği 29 liraya sunan 9 Kent Lokantasını vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. 4. ekmek fabrikamız olan Ahmet İsvan Halk Ekmek Fabrikasını hizmete açtık. Normal ekmek üretim kapasitemizi günde 1,5 milyondan 1,8 milyona çıkardık. Daha önce büfemiz olmayan Şile Çatalca Silivri’de büfe kurduk. İstanbul’un 129 noktasında yeni bir Halk Ekmek büfesi açtık. Böylece toplam büfe sayımız 683’e ulaştı.

75 BİN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİNE YILLIK 4.500 TL BURS SAĞLADIK: Büyük İstanbul ailesinin geleceği olan çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimlerine destek olmak en büyük önceliğimizdir. 75 bin üniversite öğrencisine yıllık 4.500 TL burs sağladık. Göreve geldiğimizden bu yana 191 bin üniversite öğrencisi ile ilk, orta ve lise düzeyinde 334 bin öğrenciye toplam 812 milyon TL maddi destek sağladık. 11 yurt ile 3.500 yatak kapasitesine ulaştık. Yakında 5 bin yatak kapasitesine ulaşacağız. Bizden önce 20 olan kütüphane sayısını tam 3 kat artırarak 60’a çıkardık. İstanbul’un 9 ilçesinde teknoloji atölyeleri açtık. Enstitü İstanbul İSMEK kapsamında Haziran 2019’dan bu yana İstanbul’da 1.700’den fazla şubemizde 1,5 milyonu aşkın kişiye eğitim verdik. Türkiye’nin yetişkin eğitimi alanında en geniş kamusal uzaktan eğitim kataloğuna sahip olan Enstitü İstanbul buluştu İSMEK Uzaktan Eğitim Platformu ile. Enstitü İstanbul İSMEK, Bölge İşe Alım Ofisi iş birliği ile binlerce İstanbulluya yeni yetkinlikler ve hünerler kazandırarak istihdama katılımlarına zemin oluşturdu. Enstitü İstanbul İSMEK, Türkiye’de turizm ve yeme-içme sektörünün en çok ihtiyaç duyduğu mesleklerden biri olan baristalık eğitimini Büyük İstanbul Otogarı Eğitim Merkezi’nde bir ilke imza atarak vermeye başladı ve özellikle gençlerin iş bulmasına yardımcı oldu. bu branşın önde gelen firmalarında.

İSTANBUL’U AKTİF ETMEMEK İÇİN YERİMİZDE DURMADIK: Spor ve kentsel hareketliliği eğitimle birlikte ele aldık. İstanbullular hareket etsin, hareketsiz kalmasın diye biz yerimizde durmadık. 4 yılın sonunda daha sağlıklı nesillere ve gençlere spor alışkanlığı aşılamak için spor okulu eğitimi vererek yılda 120.000 çocuğu yetiştirdik. 70 spor tesisimiz 28 branşta 19,6 milyon kişiye hizmet verdi. Haliç Su Sporları Merkezi, Arnavutköy Boğazköy Havuzu, Bayrampaşa Muratpaşa Yüzme Havuzu, Kartal Yakacık Stadyumu, GOP Halit Kıvanç Stadyumu, Sultanbeyli 100. Yıl Spor Tesisi gibi spor komplekslerini İstanbul’un dört bir yanında hizmete açarak değer kattık. ilçelerimize ve insanımıza, şehrimize sağlık ve hareketlilik. kazandık

İBB TARİHİNDE İLK KEZ KADIN ÇALIŞANLAR, OTOBÜS ŞOFÖRÜ, VATMAN, CAN KURULU VE ŞEHİR HATLARI YOLCUSU OLARAK GÖREVLERİNE YOL AÇTILAR:

İstanbullu çiftçi ve üreticilere İBB tarihinde görmedikleri vakıfları kazandırdık. Üreticilerimize fidan, yağlı ayçekirdeği, buğday ruşeymi, gübre, sulama malzemeleri, mazot, kuzu besi, mısır tohumu, sığır ve manda sütü yemi dağıtarak ilimiz kırsalında tarımsal kalkınmanın en değerli destekçisi olduk. . Kemerburgaz’da yıllarca atıl bırakılan serayı Fidan Üretim Merkezi haline getirerek fidan üretimine başladık; 15 ilçe ve 166 mahalledeki çiftçilerimize fidan bağışında bulunduk.

2 MİLYONDAN FAZLA İSTANBULLU İBB WİFİ HİZMETİNDEN ÜCRETSİZ YARARLANIYOR: İstanbul’un ve İstanbulluların dijital dönüşümü de yatırım yaptığımız bir diğer stratejik alan oldu. Bu doğrultuda dünyanın ilk güvenli Şehir Süper Uygulaması olarak geliştirdiğimiz İstanbul Sen platformunu belediyemizin tek mobil giriş kapısı haline getiriyoruz. 2 milyondan fazla İstanbullu burada ücretsiz İBB Wifi hizmetinden faydalanıyor, bu uygulamadan otobüsün durağa ne zaman geleceğini görebiliyor, başvurularını ve ödemelerini bu kanaldan yapabiliyor, İstanbul’daki faaliyetleri bu kanaldan takip edebiliyor. . Aynı zamanda demokratik bir katılım platformu olan İstanbul Seni ile fikirlerini dile getiren İstanbullular da şehrin yönetim sürecine katılıyor. Oyun dünyasındaki gençleri desteklemek için Oyun Geliştirme Merkezi OGEM’i kurduk ve Türkiye’nin ilk kamu destekli oyun geliştirme kuluçka merkezini hayata geçirdik. İstanbul’un mobilite, çevre-enerji ve fintech alanındaki sorunlarına teknolojik çözümler geliştiren girişimleri destekleyen Tech İstanbul girişimcilik çağrısını gerçekleştirdik. Veri ve yapay zeka alanında kurumların, öğrencilerin ve uzmanların iş birliği yapması ve veri odaklı proje çalışmaları yürütmesi için İBB Veri Laboratuvarı’nı hizmete açtık. Yenilenen İstanbulkart Taşınabilir ile fiziki İstanbulkart’ı dijitalleştirdik ve İstanbul’da toplu taşımayı uçtan uca dijitalleştirdik. Böylece otobüs, metro, metrobüs, deniz ulaşımı ve Marmaray’da QR kod erişimi sağladık. Ulaşımda aylık QR geçiş sayısı 10 milyona ulaşırken, dijital ortamda karta yüklenen para miktarı yüzde 35’e ulaştı. Zengin eğitim içerikleriyle geliştirdiğimiz ‘Her Yaş İçin Dijital’ platformu ile yaşlı İstanbulluların interneti rahatlıkla kullanmasını sağladık.

Online olarak açtığımız Askı Planı uygulaması ile herkesin istediği mahallenin planını takip etmesini, incelemesini ve itiraz etmesini sağladık. Bu uygulamada 1,2 milyon kullanıcı, 4,6 milyon görüntüleme ve 10 milyon etkileşim elde etti. Böylece ülke tarihinde ilk kez askıya alınan planların mahallelere ulaşımını sağladık. Uzun yıllar sonra metroda internet hizmetine başladık ve günde 2,5 milyon vatandaşa ücretsiz internet hizmeti sağladık.

bir 8.264 ÇALIŞANIMIZLA AFET MAĞDURLARININ YANINDAYIZ: Bu yıl maalesef tüm ülkemizi sarsan büyük bir deprem felaketi yaşadık. Bu afette acil müdahale ve yaraların sarılması için Türkiye’de tek yumruk olduk. İBB olarak vatandaşlarımızın yardımına koştuk, var gücümüzle aylarca gece gündüz çalıştık. 18.264 çalışanımız ve 1551 iş makinemizle hayatta kalanların yanında olduk. Arama Kurtarma ekiplerimiz enkaz altından 561 vatandaşımızı canlı olarak çıkardı. Bölgeye gönderdiğimiz Osmangazi ve Orhangazi vapurları ile depremzedelere barınma, sağlık, rehabilitasyon ve kreş imkanı sağladık. 1,4 milyon kişiye yemek, 230 bin kişiye de seyyar büfe hizmeti verdik. Bölgeye toplam 52 tır Halk Ekmeği, 124 tır Hamidiye Suyu, 768 tır yardım, 9 bin çadır ve 700 yardım aracı gönderdik. Halen ilçe belediyelerimizle birlikte kurduğumuz 25 Aşevi’nde günde 130.000 öğün yemek vermeye devam ediyoruz. Afetzedelere yardım için toplam 1,6 milyar TL iş gücü ve bütçe kullandık ve kullanmaya devam ediyoruz.

TÜM BUNLARI BİLDİĞİNİZ GÜZEL ENGELLERE KARŞI YAPARKEN İSTANBUL’UN BORCUNU ÖDEDİK: İBB, tüm kamu kurumları gibi aslında halkın, vatandaşın malıdır. Bize düşen bu emaneti büyütmek ve bizden sonra geleceklere teslim etmektir. Tıpkı İBB’de olduğu gibi disiplinli maliye politikalarıyla iştiraklerimizde de istikrarlı büyüme sağladık. 2022 yılında iştiraklerimizin gelirlerini bir önceki yıla göre iki kattan fazla artırarak 31,5 milyar TL’den 72 milyar TL’ye çıkardık. Yatırımlarımızı seçerken insanımıza en yüksek faydayı sağlayan ve kendi kendini finanse etme gücü yüksek yatırımlara öncelik verdik. İştiraklerimizin yatırımlarını bir önceki yıla göre yüzde 63 artırarak 1 Milyar TL’den 1,6 Milyar TL’ye çıkardık. Bu kapsamda sadece iştiraklerimiz tarafından bu yıl sonuna kadar yaklaşık 5,5 milyar TL yatırım yapmış olacağız. 2022 yılında iştiraklerimizin özkaynaklarını bir önceki yıla göre yüzde 52 artırarak 12,2 milyar TL’den 18,6 milyar TL’ye çıkardık. Tüm bunları bildiğiniz akıl almaz engellere rağmen yaparken bir yandan da İstanbul’un borçlarını ödedik.

SİZE KARŞI FETRET ÇAĞI, 16 MİLYONUN ÜZERİNDEKİ BÜYÜK SIZINTI AŞAMASI: 2019 yılında devraldığımız 4,5 milyar Euro borcunu 3,6 milyar Euro’ya düşürdük. Peki birisi ne diyor? İstanbul’un Fetret dönemiydi. Size göre Fetret dönemi, 16 milyona kıyasla büyük bir atılım dönemi…

İSTANBUL’UN YAKIN TARİHİ BÜYÜK İHMAL VE DAVRANIŞLARLA DOLU Kİ, ZAMAN KAYBETMEMELİYİZ:

DEĞİŞİKLİK NEDENİYLE HİÇBİR DEĞİŞİMİ DURDURAMAZSINIZ: 4 yıl önce bu pozisyona başvurduğumda bu korkunç dönemin ardından İstanbul’a mutlak bir değişim sözü vermiştim. ‘İstanbul’a yeni, taze ve güçlü bir başlangıç ​​yapacağız’ dedim. Çok şükür başardık. İstanbul başardı, bu antik kentte kök saldı. Her değişim bir zihniyet devrimiyle başlar. İstanbul’da vatandaşın şehre ve yerel yönetime bakış açısını değiştirdik. İstanbullular artık daha azıyla yetinmeyecek. Yapılan her işte insana saygı ve kente özen gösterilmesini talep edecektir. ‘Bundan sonra bu şehirde adalet ve liyakat hakim olacaktır’ diyecektir. Bir avuç insanın eşi, arkadaşı veya akrabası değil. ya da milletin bir parçası değil, milletin keyif aldığı bir süreci hep isteyecektir. Yapılan her işte şeffaflık ve katılım talep edecektir. İstanbullular artık daha azıyla yetinmeyecek. İsrafa, ihmale, partizanlığa izin vermeyecektir. Değişim, sahip olduklarınızla yetinmeme, daha azını kabul etmeme duygusuyla başlar. Hükümetler bu duyguyu yok etmeye çalışıyor. Hükümetler, insanların daha fazlasını ve daha iyisini talep etmelerini değil, sahip olduklarıyla yetinmelerini ister. İşe yaramadı ve yaramayacak. Zamanı gelmiş bir değişimin önünde kimse duramaz. Gücü, gücün desteğini göreceksiniz, değişimi kimse durduramaz. 23 Haziran bu gerçeğin ispatlandığı nadide günlerden biridir. O yüzden 23 Haziran bu şehir için Demokrasinin Zaferidir.

VATANDAŞIN DEĞİŞİKLİK TALEBİNE YANIT VEREMİYORUZ: Ne yazık ki cumhuriyetimizin 100. yılına girerken milli iradeye dayalı yönetim anlayışı zayıflamış, toplumsal kesimlerin ortasında kutuplaşma derinleşmiş, adalete olan inanç tükenmiştir. Bu nedenle ülkemiz demokratik dünyadan oldukça uzaktır. Muhalefet olarak 21 yıllık iktidarın en zayıf noktasında olduğu bir dönemde hem milletvekili hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettik. Vatandaşın değişiklik talebine cevap veremedik. İktidarı değiştirecek bir inanç ve umut ortamı yaratamadık.

TOPLUM BİZDEN GERÇEK BİR DEĞİŞİM BEKLİYOR: Bugün içinde bulunduğumuz tablo sadece bir kaybetme tablosu değil. Çaresizlik ve umutsuzluk, Türkiye’yi muhalefetsiz bir otoriterleşmeye doğru sürüklüyor. Muhalefetin etkisiz ve zayıf olduğu demokrasilerin ayakta kalamayacağını dünya örneklerinden biliyoruz. Muhalefetin olmadığı rejimlerde vatandaşlar hükümetlerin insafına bırakılır. Toplum bizden köklü bir değişim bekliyor. Bu değişimi gerçekleştiremezsek vatandaşın beklentilerini karşılayamayız, mevzilerimizi koruyamayız. Daha da kötüsü, toplumsal muhalefetin uzun süredir değişme umudunu ve arzusunu kolayca yeniden harekete geçiremiyoruz. Bu tablo devam ederse önümüzdeki yerel seçimlerde başarı olmaz.

DEĞİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ: Türk muhalefetini buradan çıkarmalıyız. Bunun kaldırılması CHP’nin kararlı değişim iradesine bağlıdır. Bir bütün olarak kendimizi, partimizi, muhalefeti yeniden inşa edip, kazanan modeli hayata geçirmeliyiz. Bu en acil ve hayati ihtiyaçtır. Sadece vitrinimizi ve söylemimizi değiştirmek yetmez. İdeolojik-siyasal çizgimizi, sosyal demokrasinin evrensel unsurları, toplumun özgürlük, adalet ve eşitlik talepleri ve çağın ihtiyaçları ile her zaman güncelleme yükümlülüğümüz var. Parti içi demokrasi vazgeçilmez ilkemiz olmalıdır. Değişmek zorundayız. Değişime direndiğimiz her dakika toplumla aramıza bir mesafe kat ettiğimizi unutmamalıyız. Vatandaşı en şeffaf şekilde dinlemek, taleplerini almak, onlarla birlikte güçlenmek; Vatandaşın siyasete ve muhalefete katılımını en güçlü şekilde artırmak zorundayız. Muhalefetin yenilenmesi, yeni bir ittifak mimarisinin kurulmasının da en güçlü anahtarıdır.

DEĞİŞTİRİLEMEZ VE DÖNÜŞMEZ BİR MUHALEFET GÜCÜ DEĞİŞTİREMEZ: Milletimizden, özellikle İstanbullu hemşehrilerimden, toplumun bizden çok güçlü ve köklü bir değişim beklediğini duyuyorum. Bu değişikliği yapamıyorsak; Vatandaşın beklentilerini ne karşılayabiliyoruz ne de sağlayabiliyoruz. Yeni ittifakların topluma olan inancı tazelemesi ve iktidara olan umudu canlı ve enerjik tutması gerektiği ilkesinden hareketle; Değişemeyen, dönüşemeyen bir muhalefet, iktidar değiştirmekte de zorlanır. Ülkeye demokrasi getirmek için önce kendimizi değiştirmeliyiz.

BU GÖREVDEN KAÇAMIYORUZ, KAÇMAYACAĞIZ: Tarih, CHP’ye son yüzyılda Türkiye’nin çağdaş ve güçlü bir devlet olmasında öncülük etme görevini verdi. Zaman artık koşulsuz olarak bize toplumun yardımıyla daha güçlü bir demokrasi inşa etme sorumluluğunu sunuyor. Bu görevden asla ama asla kaçamayacağız. 4 yıldır İstanbul’da bu değişimi yaratan ve her geçen gün artan desteğiyle destekleyen siz ve tüm hemşehrilerime teşekkür ediyorum. İstanbul sizlerin desteği, iradesi ve emeği ile değişti. Size, bu eşsiz şehre, ‘Durmak için yola çıkan yorulmaz’ diyen Atatürk’e yakışır bir yönetici olmak benim için en büyük onurdur. İstanbul’dan sonra bu ülkenin tüm kurumlarında ve hayatın her alanında tam ve gerçek bir demokrasinin, adaletin ve liyakatin hakim olmasını diliyorum.”

Kaynak: ANKA / Günümüz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu